Sultan II. Mahmut, Küçük Çamlıca Kasrı’nda kaldığı dönemde, Acıbadem’de yaptığı gezinti sırasında 1000 adım uzaklıktaki bir yumurtayı vurmayı başardı. Bu ustalığının anısına, 1812 yılında bulunduğu yere bir taş diktirdi. Ancak, yüzyıllar içinde İstanbul’un yoğun yapılaşması nedeniyle bu tarihi anıt, apartmanların arasında kayboldu.
Bugün, birçok kişi farkında olmadan yanından geçerken, bu 2 asırlık dikilitaş tüm ihtişamıyla ayakta kalmaya devam ediyor. Ancak yönlendirme tabelalarının eksikliği ve çevresinin bakımsızlığı nedeniyle, tarihi değeri bilinmeden unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Çevre halkı, uygun bir aydınlatma ve çevre düzenlemesiyle bu kültürel mirasın yeniden görünür hale getirilmesini talep ediyor. Öte yandan bilinçsiz vatandaşlar tarafından yazılan yazılar tarih severleri üzüyor.
“PEK ÇOK İNSAN FARK ETMİYOR, YANINDAN GEÇİP GİDİYOR”
Mahalle sakinlerinden Mimar Ali Veziroğlu, “Mimarım ve bu mahallede oturuyorum. Acıbadem’de uzun yıllardır yaşıyorum. Bu Nişantaşı denilen taş, II. Mahmut döneminde, avcılık sırasında yapılan bir atış talimi sırasında yerleştirilmiş. O dönemde 1000 adım uzağa bir okka atılarak gerçekleştirilen talimin sonunda, okun düştüğü noktaya bu taş dikilmiş. Ancak şu anda apartmanların içinde, tamamen görünürlüğü engellenmiş ve herhangi bir yönlendirme tabelası olmadan duruyor” dedi. Tarihi taşa gerekli bakımların yapılmadığını belirten Veziroğlu, “Geçen sene temizlendi, ondan önce daha kötü durumdaydı. Temizlikten sonra biraz daha ortaya çıktı, ancak yine de bir apartmanın gölgesinde kaldığı için sürekli yosun tutuyor. Çevresi doğru düzgün bitkilendirilmiyor ve bakımsız durumda. Eğer düzenlenip bakımı yapılırsa çok mutlu oluruz.” şeklinde konuştu.
Veziroğlu, çoğu insanın fark etmediğini söyleyerek, “Pek çok insan yanından yürüyüp geçiyor, farkına bile varmıyor. Oysa bir ışıklandırma yapılsa örneğin Avrupa’daki pek çok ülkede olduğu gibi doğal bir ışıklandırma sistemiyle aydınlatılsa çok daha fazla dikkat çeker” dedi.
