Ebeveynler dikkat; “Sınavlar öncesinde evlerde sınavı konuşmayın!”

Sınav Kaygısı ve Çocuk Psikolojisi Üzerine Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu’nun Önerileri

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, haziran ayında yapılacak Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı sürecinin psikolojik etkilerine dikkat çekerek, “Sürekli sınavı hatırlatmak, çocuğun kaygısını artırır. Bu süreçte anne babaların sakin kalması, daha az konuşması ve evdeki düzeni bozmaması en doğru yaklaşımdır” dedi.

Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, sınavın aşırı öne çıkmasının ve başarı baskısının çocukların psikolojik yükünü artırdığını belirterek, “Sınava hazırlık süreci büyük ölçüde tamamlandı. Bu noktadan sonra çocukları kaygılandıracak, stresi artıracak her türlü söylemden kaçınmak gerekiyor. Ailelere, özellikle sınav konusunu gündemde tutmadan, daha az konuşmalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.

Çocukları Kıyaslamaktan Kaçının

Fazla kaygının sınav döneminde çocukların dikkatini dağıtabileceğini belirten Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, şunları söyledi:

“Sınavlara kısa süre kala iki temel tavsiyem var. Birincisi, sınav hakkında gereksiz konuşmalardan kaçınmak. Konu açılırsa da çocuğa nasıl hissettiğini sorarak sadece dinlemek önemlidir.

İkincisi ise günlük düzeni korumak. Uyku ve yemek saatleri, çalışma ortamı gibi günlük rutinleri korumak önemlidir. Son haftalarda ani değişiklikler yapmak verimsiz olabilir. Sınav gününe zihinsel olarak hazırlanmak, sonuca değil sürece odaklanmak kaygıyı yönetmeye yardımcı olabilir. Kontrol edebildiğimiz tek zaman dilimi şu andır.”

“Kaygı tamamen kötü değildir hatta motive edici olabilir. Ancak fazla kaygı dikkati bozabilir. Bu nedenle sınavı sürekli hatırlatmak, çocukları başkalarıyla kıyaslamak çok zararlıdır. ‘Arkadaşın kaç net yapmış, böyle giderse kazanamazsın’ gibi ifadeler çocukların motivasyonunu kırar. Bunun yerine emeği vurgulamak ve destekleyici bir ortam yaratmak sınav başarısını olumlu etkiler.”

Destekleyici Aile Olmak

Tercih sürecinde çocuğun kendi isteğiyle bilinçli tercihler yapması gerektiğini belirten Prof. Dr. Karabekiroğlu, şunları ekledi:

“Sınava girecek çocukların ev ortamı önemlidir. Gürültülü ve dağınık bir ev atmosferi konsantrasyonlarını bozabilir. Televizyonun sürekli açık olduğu, tatil planlarının konuşulduğu bir evde çocuk ders çalışmakta zorlanabilir. Bu nedenle sessiz ve sakin bir ortam sağlamak, bazı planları sınav sonrasına ertelemek daha iyi olabilir.

Çocukların ders dışı etkinliklere katılması, açık havada zaman geçirmesi ve hobilerle ilgilenmesi zihinsel olarak rahatlatıcıdır. Eğer çocuk hala çok kaygılıysa, profesyonel destek almak gerekebilir. Ebeveynler, kendi duygusal durumlarına dikkat etmelidir.

Sınav sonrası tercih döneminde çocuğun aktif olarak rol alması önemlidir. Kendi isteğiyle bilinçli tercih yapmayan çocuklar ileride mutsuz olabilir. Aileler, çocuğun yanında destekleyici bir rol üstlenmelidir.

Meslek seçerken tek bir alana bağlı kalmamak ve uzun vadeli hedefler belirlemek sağlıklı bir yaklaşımdır.” (DHA)

Related Posts

Özel Gereksinimli Bireyler İçin İlk Eğitim Tamamlandı

Özel gereksinimli bireyler için düzenlenen eğitim başarıyla tamamlandı. İzmir’de gerçekleşen eğitim üç gün sürdü. 

Evdeki en sinsi mikrop yuvası! Klozetten 75 kat daha kirli, salonda baş köşede duruyor

Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.

Saç ekiminden etkili sonuç almak için “masaj yaptırın” önerisi

Saç ekiminden etkili sonuç almak için “masaj yaptırın” önerisi

Uzmanı uyardı: Erken teşhisle görme kaybının önüne geçmek mümkün

Uzmanı uyardı: Erken teşhisle görme kaybının önüne geçmek mümkün

Kanserle Savaşta Yeni Umut NK Hücreleri 

Kanserle savaşta yeni umut NK hücreleri hakkında konuşan uzmanlar, önemli açıklamalarda bulundu. 

Kadınları daha çok etkiliyor, belirtiler göz ardı edilmemeli!

300 milyondan fazla kişiyi etkileyen astım, neden kadınlarda daha sık görülüyor? Genetik yatkınlıktan alerjik bünyeye kadar birçok detayı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan anlattı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir