Ankara Barosu, İstanbul Barosu yönetimi ile Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu’nun görevden alınması ve belediye başkanları, üniversite öğrencilerinin gözaltına alınarak tutuklanmasına tepki göstermek amacıyla “Cumhuriyet ve Hukuk” yürüyüşü düzenledi.
“Hak, hukuk, adalet!”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganlarının atıldığı yürüyüş sonrası Kızılay’da Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, basın açıklaması yaptı.
“BASIN, SEYAHAT, SİYASİ HAKLAR GASP EDİLMEKTEDİR”
Köroğlu, açıklamasında yargının siyasallaştığından bahsederek şunları söyledi:
”Türkiye derin bir yargı krizi içindedir. Savcılar iddianame hazırlamadan hüküm niyetinde kararlar almaktadır. Gizli tanıklar, ifade özgürlüğü istismarı sistematik oldu.
Balyoz ve Ergenekon’un yarattığı tahribat hafızalarımızda duruyor. Bugün benzer bir durum yaşanmaktadır. Hak gaspları sürmektedir. Basın, seyahat, siyasi haklar gasp edilmektedir.
İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulunun görevden alınması hukuk üstünlüğünün yok olmasıdır. Avukatlık savunma meseleğidir.”
“ADALETİ KÖTÜ KULLANMAKTAN DAHA BÜYÜK BİR YOLSUZLUK YOKTUR”
“Talebimiz hukuktur, hukukun talebi ise seçimle seçilmiş belediye başkanlarının, siyasilerin serbest bırakılması, gösteri hakkını kullanan yurttaşların gözaltına alınmaması, baroların üstündeki baskıların yok edilmesi, barış ve kardeşliğin sağlanmasıdır. Hukuk bir güvencedir, baskı aracı olarak kullanılamaz. Unutmayın, hukuka bir gün herkesin ihtiyacı olacak.
Barolar özgürlük kaleleridir, bu kaleler asla yıkılmayacak. Adaleti kötü kullanmaktan daha büyük bir yolsuzluk yoktur.
Hiçbir zaman ikridara boyun eğmedik, hukuksuzluğu da kabul etmiyoruz. Vatandaşa nefes olmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet için, demokratik hak ve hürriyet için, hukuk ve meslek onuru için mücadele edeceğiz.”
“ÇOK KARANLIK BİR SÜRECİ YAŞIYORUZ”
Köroğlu’nun arından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da “Baromla gurur duyuruyorum” diyerek başladığı konuşmasında şu sözleri sarf etti:
“Cumhuriyetin başkentinin barosunun avukatlarıyla ayrı ayrı gurur duyuyorum. Çok karanlık bir süreci yaşıyoruz. En yakın süreçte meslek taşımız Can Atalay’ın AYM kararına uyulmamasında yaşadık. O gün de söyledik, bu anayasal süreçten vazgeçmek demekti. Karanlığın en ağır sürecindeyiz. Cumhuriyete hâlâ bir inanç varsa bu sizlerin sayesindedir.”
