İSTANBUL – Danıştay 4’üncü Dairesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca Sinpaş’a Marmaris Kızılbük’te devremülk projesi için verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporunu kesin hükümle bozdu. Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’nde açılan davanın bilirkişi raporu sonrasındaki reddi sonrasında Danıştay’ın kararını değerlendiren Marmaris Kent Konseyi’nden çevreci Halime Şaman, “Her zaman söylediğimizi bir kez daha tekrar etmek istiyoruz. Mücadelemizde haklıyız ve kazanacağız. Aslında proje alanı olan milli parkı dolaşan herkes doğaya verilen zararı, milli parkın nasıl hunharca talan ve yıkıma uğratılıp işgal edildiğini kendi gözleriyle görecektir” dedi.
DANIŞTAY: ‘RAPOR YÜZEYSEL’
Danıştay 4’üncü Dairesi açıkladığı hükümle ilk derece mahkemesinin yüzeysel değerlendirme yaptırdığını belirtti. Kararda, gerçekçi, bilimsel ve kamu yararını koruyan rapor hazırlanması gerektiği belirtildi. Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi verdiği kararda, ÇED raporunda yazılan ve emisyon değerlerinin yürürlükteki mevzuatın belirlediği sınır değerlerini sağladığını söylemişti. Proje sürecinde oluşacak su temini, sıvı ve katı atıkların yönetimi konusunda alınacak önlemlerin ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğu da belirtilen kararla ÇED olumlu raporuna karşı açılan dava bilirkişi raporu doğrultusunda reddedilmişti. Çevreciler, Sinpaş’ın çevre kirliliğine neden olarak ‘hukuksuz’ şekilde inşaat faaliyetlerine devam ettiğini gündeme getirerek, ilk derece mahkemesinin kararını temyiz etti.
Halime Şaman, Sinpaş’a karşı verdikleri adalet, ahlak ve çevre mücadelesinin Danıştay tarafından bir kez daha teyit edildiğini belirtti. Şaman, şöyle konuştu: “Bakanlıkta yapılan komisyon toplantısında Sinpaş projesine yönelik tüm hukuksuz uygulamaları, kanuna aykırılıkları, çevreye verdikleri zararları, kadastral yol olmadığını delilleriyle anlatmıştık. Yine aynı toplantıda okunan Muğla Büyükşehir Belediyesinin ‘kanalizasyon ve su alt yapısı yoktur, sağlayamam’ resmi cevabına rağmen Bakanlıkça Sinpaş/Kızılbük projesi için “ÇED olumlu” kararı verilmişti.” Şaman, Marmaris’in yaşayacağı kirlilik ve trafik krizini, kıyıların nasıl doldurularak kıyı kenar çizgisinin bozulduğunu ve devletin itibarının nasıl yok sayıldığını görmemek için kastın olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
‘İDARE MAHKEMESİ’NİN KARARI HUKUKİ AÇIDAN İSABETSİZ’
Danıştay, mevzuatlar gereği ÇED raporunun bir bütün olarak çevresel açıdan hazırlanması gerektiğini belirtti. Danıştay kararında ise gerekçe olarak şunlar hükme bağlandı:
“Bilirkişi raporunun, somut ve ayrıntılı bilimsel veri içermediği, yalnızca ÇED raporunun incelenmesi ve rapordaki taahhüt ve beyanların yeterli olduğu yolunda yüzeysel değerlendirme yapıldığı, projenin gerçekleştirilmesi halinde çevreye olabilecek etkilerinin somut olarak ortaya konulmadığı, projenin olumlu ve olumsuz etkileri konusundaki temel hususların incelenmediği, bu haliyle ÇED raporunun yeterli olup olmadığını değerlendirmeye esas alınabilecek niteliğe ve içeriğe sahip olmadığı sonucuna varılmıştır.”
Danıştay 4’üncü Dairesi, bilirkişiler ile bölgede yeniden keşif yapılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin verdiği ret kararının hukuki anlamda isabetli olmadığını ifade etti. Konuyla ilgili yeniden yargılama yapılacak.
