Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze diplomasisi hız kesmeden devam ediyor.
Orta Doğu’daki krizin ateşlenmeye başladığı ilk günden itibaren “itidal” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede barışın sağlanması için somut adımlar atabilen tek lider.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze kapsamında dünya liderleri ile yüz yüze ve telefon görüşmelerini artırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar ziyaretinde 2. gün
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kez de rotasını Katar’a çevirdi.
2 günlük bir ziyaret için Katar’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 44. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze’ye yönelik açıklamaları;
Riyad’da düzenlediğimiz İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’yle Filistin halkıyla dayanışmamızı açık ve net gösterdik. Gazze krizindeki bu ortak tavrımız, bölge ülkeleri olarak sorunlarımızı sahiplenme noktasında da bir örnek oldu. Zirvede alınan kararların takibini yapmamız önemlidir. Dışişleri Bakanları Temas Grubu, çeşitli ülkelerde görüşmeler yürüttü, bu temaslara devam edecekler.
Gazze’de kısa süreli geçici aranın sağlanması ve esir takası konusunda Katar’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz.
İnsani aranın kalıcı ateşkese dönülmesini temenni ediyorduk ancak gerçekleşmedi.
“Netanyahu tüm bölgemizin geleceğini tehlikeye atıyor”
Netanyahu tüm bölgemizin geleceğini tehlikeye atıyor. 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur. İsrail’in suçu yanına kâr kalmamalıdır.
Bugüne kadar 12 uçak 2 sivil gemi dolusu yardım gemisini sevk ettik. Önceliğimiz kalıcı ateşkesin sağlanması.
“Gazze’deki mezalimin küresel savaşa dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor”
Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyeti görüldü. Gazze’deki mezalimin küresel savaşa dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geri kalan konuşmasından öne çıkanlar;
Bugün burada sizlerle olmam da münasebetlerimizi daha da ileri taşıma irademizin bir tezahürüdür. İnşallah el birliği, gönül birliği içerisinde hareket ederek münasebetlerimizi güçlendireceğimize inanıyorum. Körfez ülkeleriyle ticaret hacmimiz son 20 yılda 13 kat artarak geçen sene itibarıyla 23 milyar dolara ulaştı. Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine yeniden başlanması ve anlaşmanın kısa sürede yürürlüğe girmesi, ticaretimizi daha da artıracaktır.
Stratejik Diyalog Bakanlar mekanizması
Körfez ülkelerindeki kardeşlerimizin turistik seyahatlerinde en çok tercih ettiği ülkelerin başında Türkiye’nin gelmesi bizler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Konseyle ilişkilerimizin temel unsuru olan Stratejik Diyalog Bakanlar mekanizması bugüne kadar 5 toplantı yaptı. Dışişleri Bakanlarımızın iştikakıyla düzenlenen toplantıların 6’ncısına inşallah 2024 yılının ilk çeyreğinde ev sahipliği yapacağız.
“Savunma sanayiindeki iş birliğimizi çeşitlendirmemizde fayda görüyorum”
Körfez bölgesini, ülkemiz üzerinden kara yoluyla Avrupa’ya bağlayan ulaştırma projelerine büyük önem atfediyoruz. Bu projelerin enerji iş birlikleriyle taçlandırılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye, uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını koruyor. Türk ekonomisine güvenene kardeşlerimize gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Savunma sanayii alanında Körfez’deki kardeşlerimizle hamdolsun çok farklı bir ivme yakaladık. Son hadiseler, bu alandaki iş birliğimizin ne kadar önemli ve stratejik olduğunu ortaya koydu. Ortak üretim ve finansman dahil, savunma sanayiindeki iş birliğimizi çeşitlendirmemizde fayda görüyorum.